Bu düpedüz işkenceydi. - It was sheer torture.
Bu düpedüz işkenceydi.
It was sheer torture.
Mary ve benim aynı trende olmamız, tamamen bir tesadüftü. - It was sheer coincidence that Mary and I were on the same train.
Mary ve benim aynı trende olmamız, tamamen bir tesadüftü.
It was sheer coincidence that Mary and I were on the same train.
O tamamen zaman kaybı. - It is a sheer waste of time.
O tamamen zaman kaybı.
It is a sheer waste of time.