the relationship of one object to another

listen to the pronunciation of the relationship of one object to another
English - Turkish

Definition of the relationship of one object to another in English Turkish dictionary

proportion
orantı

Ceza suça orantılı olmalı. - The punishment should be proportionate to the crime.

İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır. - The force of gravity between two objects is proportional to the product of the two masses, and inversely proportional to the square of the distance between their centers of mass.

proportion
oran

İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır. - The force of gravity between two objects is proportional to the product of the two masses, and inversely proportional to the square of the distance between their centers of mass.

Bilimsel bilginin her artışıyla insanın kötülük için gücü iyilik için gücü gibi aynı oranda artırılır. - With every increase of scientific knowledge, man's power for evil is increased in the same proportion as his power for good.

proportion
çekim

İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır. - The force of gravity between two objects is proportional to the product of the two masses, and inversely proportional to the square of the distance between their centers of mass.

proportion
kısmı

Herhangi bir ülkedeki suçun büyük kısmı 10' lu 20' li yaşlardaki genç erkekler tarafından işlenmektedir. - A high proportion of crime in any country is perpetrated by young males in their teens and twenties.

proportion
yüzde
proportion
(Tıp) proporsiyon
proportion
endaze
proportion
kısım
proportion
pay
proportion
{i} nicelik
proportion
{i} nispet
proportion
(fiil) orantılı hale getirmek, oranlamak, ayarlamak
proportion
boyutlar
proportion
{i} hisse
proportion
{i} oran, orantı, nispet: the proportion of births to population nüfusa göre doğum oranı
proportion
{f} oranlamak
proportion
{f} ayarlamak
proportion
(isim) miktar, nicelik, nispet, oran, orantı, pay, simetri, uyum
proportion
ebat
proportion
oran- tı
English - English
proportion
the relationship of one object to another

    Hyphenation

    the re·la·tion·ship of one ob·ject to an·oth·er

    Turkish pronunciation

    dhi rileyşınşîp ıv hwʌn ıbcekt tı ınʌdhır

    Pronunciation

    /ᴛʜē rēˈlāsʜənˌsʜəp əv ˈhwən əbˈʤekt tə əˈnəᴛʜər/ /ðiː riːˈleɪʃənˌʃɪp əv ˈhwʌn əbˈʤɛkt tə əˈnʌðɜr/
Favorites