the questions in a survey

English - Turkish

Definition of the questions in a survey in English Turkish dictionary

(Bilgisayar) öğe

İstek listendeki öğelerden biri satlıktır. - One of the items on your wish list is on sale.

Tepside beş öğe var, bunlardan üçü anahtar. - There are five items on the tray, three of which are keys.

(Bilgisayar) öğeleri

Değerli öğeleri araçta bırakmayın. - Do not leave valuable items in the vehicle.

Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir. - Strong winds can blow away unsecured items.

(Bilgisayar) öğeler

Bu listedeki öğelerden birini seçin. - Pick one of the items on this list.

Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir. - Strong winds can blow away unsecured items.

Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır. - These fragile items must be insured against all risks.

Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur. - These items are rather hard to obtain.

(Nükleer Bilimler) malzeme kalemleri

English - English

Definition of the questions in a survey in English English dictionary: items

the questions in a survey

Hyphenation

the questions in a sur·vey

dhi kwesçınz în ı sırvey

/ᴛʜē ˈkwesʧənz ən ə sərˈvā/ /ðiː ˈkwɛsʧənz ɪn ə sɜrˈveɪ/

History

Favorites