the quantity of liquid contained in such a vessel

listen to the pronunciation of the quantity of liquid contained in such a vessel
English - Turkish

Definition of the quantity of liquid contained in such a vessel in English Turkish dictionary

glass
{i} kadeh

Tom Mary'ye bir kadeh şarap sundu. - Tom offered Mary a glass of wine.

Tom kendisine şişeden bir kadeh daha şarap koydu. - Tom poured himself another glass of wine from the bottle.

glass
{i} cam

O, camı kasıtlı olarak kırdı. - He deliberately broke the glass.

Bira şişeleri camdan yapılır. - Bottles of beer are made of glass.

glass
{i} bardak

Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı. - He began his meal by drinking half a glass of ale.

Bir bardak tekila istiyorum. - I'd like a glass of tequila.

glass
cam eşya
glass
camdan yapılmış

Bir plastik bardak, gerçek camdan yapılmış olandan daha iyidir. - A plastic cup is better than one made of real glass.

Bir plastik bardak gerçek camdan yapılmış olanından daha iyidir. - A plastic glass is better than one made of real glass.

glass
(Argo) met

Okulda dört çöp kutusu vardır: kağıt için bir, plastik için bir ve cam ve metal için iki tane daha. - There are four trash cans in the school: one for paper, one for plastic, and two more for glass and metal.

Bir ayna metaldan ya da camdan yapılabilir. - A mirror can be made out of metal or glass.

glass
(Gıda) cam kadeh
glass
(Askeri) cam levha
glass
cama ait
glass
coğ
glass
(isim) büyüteç, cam, bardak, ayna, kadeh, mercek, gözlük camı, sırça
glass
{f} cam takmak, camlamak
glass
{f} cam gibi yapmak
glass
(fiil) cam takmak, cam gibi yapmak, cam kaba koymak
glass
gIass blower cam ve şişe imal eden kimse
glass
(Askeri) CAM LEVHA (HV.): Foküs düzeyinde ışıklama esnasında filimin üzerine bastırıldığı bir cam levha
glass
{i} ayna

Aynanın altında iki gözlük vardı. - There were two glasses under the mirror.

Bir ayna metaldan ya da camdan yapılabilir. - A mirror can be made out of metal or glass.

glass
cam elyafından bir çeşit kumaş
glass
adese glasses i
glass
(İnşaat) cam, bardak, gözlük
English - English
glass
the quantity of liquid contained in such a vessel

    Hyphenation

    the quan·ti·ty of liq·uid con·tained in such a ves·sel

    Turkish pronunciation

    dhi kwäntıti ıv lîkwıd kınteynd în sʌç ı vesıl

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈkwäntətē əv ˈləkwəd kənˈtānd ən ˈsəʧ ə ˈvesəl/ /ðiː ˈkwɑːntətiː əv ˈlɪkwəd kənˈteɪnd ɪn ˈsʌʧ ə ˈvɛsəl/
Favorites