the quality of lacking any predictable order or plan

listen to the pronunciation of the quality of lacking any predictable order or plan
English - Turkish

Definition of the quality of lacking any predictable order or plan in English Turkish dictionary

noise
gürültü

Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın! - The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!

O gürültüye katlanamam. - I can't put up with that noise.

noise
ses

Dün gece, Tom'un odasından gelen garip bir ses duydum. - I heard a strange noise coming from Tom's room last night.

Onlar arkalarında bir ses duydular. - They heard a noise behind them.

noise
{f} ses çıkarmak
noise
{f} gürültü etmek
noise
sessiz

Benim için sürpriz oldu, kapı sessizce açıldı. - Much to my surprise, the door opened noiselessly.

Çocuklara sessiz kalmalarını emrettim, ama onlar gürültü yapmaya devam ettiler. - I ordered the children to stay quiet, but they kept on making noise.

noise
gürültüsüz
noise
kısa devre
haphazardness
tesadüf
noise
patırtı
noise
{f} about/around/abroad etrafa yaymak, ilan etmek
noise
(Askeri) PARAZİT: Bir almaçta, karışımından ayrı olarak, alıcı tarafından arzu edilmeyen karışıklık. Parazit, sesli muhabere cihazlarında sesle kendini belli eder; radar cinsinden cihazlarda gözle görünür. Gözle görünene (snow) da denir
noise
(isim) gürültü, ses, patırtı, velvele, parazit
noise
{i} ses, gürültü, patırtı, şamata
noise
(Tıp) Ses, seda, ses veren isimden kulağa gelen titreşim
randomness
(Sosyoloji, Toplumbilim) başıboşluk
randomness
(Sosyoloji, Toplumbilim) rastlantısallık
English - English
stochasticity
randomness
noise
haphazardness
the quality of lacking any predictable order or plan

    Hyphenation

    the qua·li·ty of lack·ing a·ny pre·dict·a·ble or·der or plan

    Turkish pronunciation

    dhi kwälıti ıv läkîng eni pridîktıbıl ôrdır ır plän

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈkwälətē əv ˈlakəɴɢ ˈenē prēˈdəktəbəl ˈôrdər ər ˈplan/ /ðiː ˈkwɑːlətiː əv ˈlækɪŋ ˈɛniː priːˈdɪktəbəl ˈɔːrdɜr ɜr ˈplæn/
Favorites