Tom yemek pişirmede oldukça iyidir.
- Tom is quite good at cooking.
O,ailesi için yemek pişirmeyi sever.
- He likes cooking for his family.
Tom Mary'nin aşçılıkta niçin iyi olmadığını anlayamadı.
- Tom couldn't understand why Mary wasn't very good at cooking.
Ben geçen baharda bir aşçılık dersi aldım ve ekmek pişirmeyi öğrendim.
- I took a cooking class last spring and learned to bake bread.
Biz yemek pişirerek çok eğlendik.
- We had so much fun cooking.
O, bütün öğleden sonrayı yemek pişirerek geçirdi.
- She spent all afternoon cooking.
Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul.
- My mother is busy cooking dinner.
Bu tarz pişirme Çin'e özgüdür.
- This style of cooking is peculiar to China.
Anne mutfakta yemek pişiriyor.
- Mother is cooking in the kitchen.
Tom mutfakta Mary ile birlikte akşam yemeği pişiriyor.
- Tom is in the kitchen with Mary cooking dinner.