Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the power or capacity of enduring; the act of enduring; endurance

listen to the pronunciation of the power or capacity of enduring; the act of enduring; endurance
English - Turkish

Definition of the power or capacity of enduring; the act of enduring; endurance in English Turkish dictionary

tolerance
{i} hoşgörü

İlaçlar hem bağımlılık hem de hoşgörüye sebep olabilir. - Drugs can cause both dependency and tolerance.

Korkaklara hiçbir hoşgörüm yok. - I have no tolerance of cowards.

tolerance
{i} tolerans

Tom'un düşük bir düş kırıklığı toleransı vardır. - Tom has a low frustration tolerance.

Futbol kulübünün hakem hatası konusunda sıfır tolerans politikası vardır. - The football club has a zero tolerance policy on referee abuse.

tolerance
müsamaha
tolerance
{i} hata payı
tolerance
oynama payı
tolerance
(Biyokimya) dayanım
tolerance
(Mekanik) pay
tolerance
dayanıklılık
tolerance
{i} (organizma v.b.'ne özgü) tahammül, dayanma
tolerance
(Askeri) TOLERANS: Ölçme tekniğinde veya bir makinenin ya da makine parçasının boyutlarında veya bir aletin mükemmeliyet derecesinde, standartlara veya teorik değerlere nazaran izin verilen boşluk miktarı
tolerance
hoş görme
tolerance
{i} dayanma
tolerance
{i} tolerans, özür payı
tolerance
müsaade
tolerance
{i} tahammül
English - English
tolerance
the power or capacity of enduring; the act of enduring; endurance

    Hyphenation

    the po·wer or ca·pac·i·ty of enduring; the act of enduring; en·dur·ance

    Pronunciation

Favorites