Karım uzaktayken zor durumdaydım.
- I am inconvenienced when my wife is away.
Bütün yolu sadece onun evden uzakta olduğunu anlamak için yürüdüm.
- I went all the way to see her only to find her away from home.
Patron, Bay Brown'dan kendisi yokken işyerinin sorumluluğunu almasını istedi.
- The boss asked Mr Brown to take charge of the office while she was away.
Derhal yatmaya gitsen iyi olur, yoksa soğuk algınlığın daha da kötüleşir.
- You had better go to bed right away, or your cold will get worse.
Balon rüzgar tarafından bir yere taşınıyordu.
- The balloon was carried away somewhere by the wind.
Tom'un güvenli bir yere gizlenmiş biraz parası var.
- Tom has some money stashed away.
Buradan birkaç sokak ileride oturuyor.
- She lives a few blocks away from here.
Lütfen buradan uzaklaş ve canımı sıkmayı bırak.
- Please go away and stop annoying me.
Tüm öğleden sonra durmadan uyudum.
- I slept the whole afternoon away.