English - Turkish
Definition of the place where players sit when not playing in English Turkish dictionary
- bench
- bank
Onlar parkta bir bankta oturdu.
-They sat on a park bench and began talking.
En yakın bank nerede?
-Where is the nearest bench?
- bench
- {i} sıra
Tom oturma sırasında Mary'ye bitişik bir koltuk aldı.
-Tom took a seat next to Mary on the bench.
Tren istasyonunu önünde bir sıra var.
-There is a bench in front of the train station.
- bench
- {i} kürsü
- bench
- (Kanun) hakimler heyeti
- bench
- (Kanun) yargıçlar
- bench
- takım tezgahı
- bench
- benç
- bench
- yargıç
- bench
- oturma sırası
Tom oturma sırasında Mary'ye bitişik bir koltuk aldı.
-Tom took a seat next to Mary on the bench.
- bench
- {i} yargıçlık
- bench
- sıraya oturtmak
- bench
- yargıçlık mevkii ve rütbesi
- bench
- sıralar koymak sıralarla donatmak
- bench
- spor oyun harici etmek
- bench
- üzerinde hayvanların teşhir edildiği platform
- bench
- (isim) bank, sıra, kürsü, hakim kürsüsü; yargıçlık; tezgâh, baro
Related Terms
English - English
Definition of the place where players sit when not playing in English English dictionary
- bench
He spent the first three games on the bench, watching.
the place where players sit when not playing
Turkish pronunciation
dhi pleys hwer pleyırz sît hwen nät pleyîngPronunciation
/ᴛʜē ˈplās ˈhwer ˈplāərz ˈsət ˈhwen ˈnät ˈplāəɴɢ/ /ðiː ˈpleɪs ˈhwɛr ˈpleɪɜrz ˈsɪt ˈhwɛn ˈnɑːt ˈpleɪɪŋ/
Resimler
Favorites