Definition of the physical material on which information is recorded and stored in English Turkish dictionary
- media
- {i} medya
Tom sosyal medyaya kendinin müstehcen bir fotoğrafını gönderdi.
-Tom posted a lewd photo of himself on social media.
Medyanın onun sözleşmesi ile ilgili bir söylenti rüzgarı vardı ve hızlı geldi.
-The media got wind of a rumor about his engagement and came quickly.
- media
- {i} basın
- media
- araçlar
Kitle iletişim araçlarına asla güvenme.
-Never trust the mass media.
Kitle iletişim araçlarına asla inanma.
-Never believe the mass media.
- media
- (Tıp) Bir damarı meydana getiren tabakalardan orta kısımda yer alanı
- media
- televizyon gibi yayın araçlarının bütünü
- media
- (Gıda) besiyerleri
- media
- ortamlar
- media
- (Askeri,Ticaret) iletişim araçları
Kitle iletişim araçlarına asla güvenme.
-Never trust the mass media.
Gazeteler,televizyon ve radyo kitle iletişim araçları olarak adlandırılır.
-Newspapers, television, and radio are called the mass media.
- media
- matbuat
- media
- taşıyıcılar
- media
- ortam
- media
- orta
- media
- orta had
- media
- kitle iletişim araçları
Kitle iletişim araçlarına asla inanma.
-Never believe the mass media.
Kitle iletişim araçlarına asla güvenme.
-Never trust the mass media.
- media
- radyo
Gazeteler,televizyon ve radyo kitle iletişim araçları olarak adlandırılır.
-Newspapers, television, and radio are called the mass media.
- media
- ortamlar/medya
- media
- i., çoğ. araçlar, vasıtalar
Related Terms
Definition of the physical material on which information is recorded and stored in English English dictionary
- media