Bizim restoran en iyisidir.
- Our restaurant is the best.
Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
- It's best to wear a cap on your head during the cold Moscow winters.
Sadece yapabileceğinin en iyisini yap.
- Just do the best you can.
Yapabileceğinin en iyisini yaptın.
- You've done the best you can do.
Bestecilerden hangisini en çok seviyorsun?
- Which of the composers do you like best?
En çok sevdiğin birini al, hangisi olursa olsun.
- Take the one you like best, whichever it is.
Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur.
- The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world.
Yönetici ve moderatörler en iyi dil aracı Tatoeba Project için çalışıyorlar.
- Administrator and moderators are working for the best language tool, Tatoeba Project.
Zaman çok değerli bir şeydir, bu yüzden onu en iyi şekilde kullanmamız gerekir.
- Time is a precious thing, so we should make the best use of it.
Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı.
- Tom did the job to the best of his ability.
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- I will do my best to pass the examination.
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- I'll do my best to pass the examination.