the period of time that an agreement is in effect

listen to the pronunciation of the period of time that an agreement is in effect
English - Turkish

Definition of the period of time that an agreement is in effect in English Turkish dictionary

terms
{i} şartlar

Biz bir zamanlar düşmandık fakat baltayı gömdük ve şimdi birbirimizle dostane şartlardayız. - At one time we were enemies, but we've buried the hatchet and we are now on friendly terms with each other.

Daha iyi şartlar bekliyorduk. - We expected better terms.

terms
adlandır
terms
{i} ücret
terms
anlaşma koşulları
terms
(Kanun) hükümler
terms
vadeler
terms
ara

Onların komşularıyla arası iyi. - They're on good terms with their neighbors.

Owen'la aranızın iyi olmadığını duydum. - I hear you're on bad terms with Owen.

terms
bilimsel terimler
terms
{i} samimiyet
terms
terim/vade/dönem/koşul
terms
{i} yakınlık
terms
{i} fiyat

Fiyatı düşürürsen şartları kabul ederim. - I'll agree to the terms if you lower the price.

terms
{i} koşullar

O koşulları kabul eder misin? - Would you accept those terms?

Kullanım koşulları haber verilmeksizin değiştirilebilir. - Terms of use may be changed without notice.

English - English
terms
the period of time that an agreement is in effect

    Hyphenation

    the pe·ri·od of time that an A·gree·ment I·s in ef·fect

    Turkish pronunciation

    dhi pîriıd ıv taym dhıt ın ıgrimınt îz în ıfekt

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈpərēəd əv ˈtīm ᴛʜət ən əˈgrēmənt əz ən əˈfekt/ /ðiː ˈpɪriːəd əv ˈtaɪm ðət ən əˈɡriːmənt ɪz ɪn əˈfɛkt/
Favorites