the period after the close of life; death

listen to the pronunciation of the period after the close of life; death
English - Turkish

Definition of the period after the close of life; death in English Turkish dictionary

night
gece

Bebek tüm gece ağladı. - The baby cried all night.

Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü. - Dima slept with 25 men in one night and then killed them.

night
dili geceleri çıkan bir çeşit solucan
night
tün
night
{i} cehalet
night
{i} karanlık

Aysız gece karanlıktı. - It was a dark, moonless night.

Çimlere uzanıp karanlık gökyüzüne doğru baktık. - We lay down on the grass and stared at the night sky.

night
akşam

O, sabahtan akşama kadar çalıştı. - She worked from morning till night.

Tom dün akşam akşam yemeği yemedi. - Tom didn't have dinner last night.

night
(özel bir olayın olduğu) gece
night
night editor gece çalışan gazete
night
daima
night
gece vakti

O, gece vakti yalnız dışarıya çıkmaması için onu uyardı. - She warned him not to go out at night alone.

Ben gece vakti çalışırım. - I work in the nighttime.

night
durmadan
night
night and day gece gündüz
night
night clothes yatak kıyafeti
night
night blindness gece körlüğü
English - English
night