Bu kasabanın nüfusu artıyor.
- This town is increasing in population.
Çin'in nüfusu Japonya'nınkinin 8 mislidir.
- The population of China is 8 times that of Japan.
O adadaki halk geçimini balıkçılıkla sağlıyor.
- That island's population lives on fishing.
Yerel halk, orman yangınlarıyla mücadeleye yardımcı olur.
- The local population helps fight forest fires.
Soyları tükenmekte olan hayvan popülasyonlarını yeniden kurmaya çalışıyorlar.
- They're trying to re-establish the population of endangered animals.
Okyanusun bazı bölgelerinde, kril popülasyonları yüzde 80'in üzerinde düştü.
- In some parts of the ocean, krill populations have dropped by over 80 percent.
The population of some smalltowns is numbered in under four digits.