English - Turkish
Definition of the penult in English Turkish dictionary
- penult
- sondan bir önceki hece
- penultimate
- sondan bir önceki
Birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu... sondan bir önceki, son.
-First, second, third, fourth, fifth, sixth, seventh, eighth, ninth, tenth... penultimate, last.
Johnny, lütfen sondan bir önceki paragrafı oku.
-Johnny, please read the penultimate paragraph.
- penult
- (isim) sondan bir önceki hece
- penult
- kelimenin sondan bir evvelki hecesi
- penultimate
- sondan bir önceki hece
Esperanto'da sondan bir önceki hece vurguludur.
-In Esperanto, the penultimate syllable is stressed.
Esperantoda vurgu sondan bir önceki heceye gelir.
-In Esperanto a stress falls on the penultimate syllable.
- penultimate
- sondan bir evvelki
- penultimate
- (sıfat) sondan bir önceki
- penultimate
- {s} sondan önceki, sondan bir evvelki
- penultimate
- kelimenin sondan bir evvelki hecesi
Related Terms
English - English
Definition of the penult in English English dictionary
- penultimate
- penult
- The next-to-last syllable of a word
- penult
- {n} the last syllable but one
- penult
- the next to last syllable in a word
- penult
- The next to the last in a series
- penult
- {s} second to last, last but one
- penult
- {i} second to last syllable; last but one
- penult
- The last syllable but one of a word; the syllable preceding the final one
Related Terms
the penult
Hyphenation
the pen·ultPronunciation
Resimler
History
Favorites