English - Turkish
Definition of the part of the vessel abaft the beam, segregated into port and starboard in English Turkish dictionary
- quarter
- {i} çeyrek
Üçü çeyrek geçe gelecek.
-She'll come at quarter past three.
Şirket kazançları ilk çeyrekte keskin şekilde gelişti.
-Corporate earnings in the first quarter improved sharply.
- quarter
- {i} yer
Yediyi çeyrek geçe akşam yemeğini yerim.
-I eat dinner at quarter past seven.
- quarter
- havali
- quarter
- (Askeri) omuzluk baş
- quarter
- sent
Amerikan parasında, bir çeyrek 25 sent; 4 çeyrek bir dolar yapar.
-In American money, a quarter is 25 cents; 4 quarters make a dollar.
- quarter
- dört bir yan
- quarter
- dörde bölmek
- quarter
- mahalle
Ben mahalleme gidiyorum.
-I'm going to my quarters.
Tom'u mahallesine götürsen iyi olur.
-You'd better get Tom to his quarters.
- quarter
- konak
- quarter
- bölge
Tom bazı bölgelerde çok kötü bir üne sahip.
-Tom has a very bad reputation in certain quarters.
- quarter
- aman
- quarter
- ask.kışla
- quarter
- {f} dört parçaya bölmek
- quarter
- gemi bordasının kıça doğru her iki tarafı
- quarter
- öğretim yılının dörtte biri
- quarter
- {f} araziyi köşe bucak aramak (köpek)
- quarter
- üç aylık müddet
- quarter
- {i} dörtte bir, çeyrek: a quarter of the amount miktarın dörtte biri
- quarter
- kasabın kestiği hayvanın bir tarafının
- quarter
- {f} konaklatmak
Related Terms
English - English
Definition of the part of the vessel abaft the beam, segregated into port and starboard in English English dictionary
- quarter
the part of the vessel abaft the beam, segregated into port and starboard
Hyphenation
the part of the ves·sel a·baft the beam, seg·re·ga·ted in·to port and star·boardPronunciation
Resimler
Favorites