the outermost shape, view, or edge of an object

listen to the pronunciation of the outermost shape, view, or edge of an object
English - Turkish

Definition of the outermost shape, view, or edge of an object in English Turkish dictionary

profile
profil

Ne sıklıkta profil düzenlersin? - How often do you edit your profile?

Şiddetli rüzgarlar yüksek profilli araçlar için seyahati tehlikeli yapıyorlar. - Gusty winds are making travel hazardous for high profile vehicles.

profile
{i} yüzün yandan görünüşü
profile
biçim
profile
(Dilbilim) görünüm
profile
yanay
profile
yandan görünüş
profile
kısa özgeçmiş
profile
{i} özgeçmiş
profile
{i} grafik, çizge
profile
yüzün yandan çekilen resmi
profile
{i} kısa biyografi, karakter portresi
profile
{i} profil çizmek
profile
{i} biyografi
profile
(isim) profil, yüzün yandan görünüşü, kesit, özgeçmiş, biyografi, profil çizmek
profile
bir binanın dikey görünüşünün mimari ay- rıntılarını gösteren şekil
profile
tanıtım belgi
profile
(Askeri) KESİT: Bir siper, tahkimat vesairenin kesiti
profile
profilini çiz
English - English
profile

His fingers traced the profile of the handle.