the outer edge or border of a planet or other celestial body

listen to the pronunciation of the outer edge or border of a planet or other celestial body
English - Turkish

Definition of the outer edge or border of a planet or other celestial body in English Turkish dictionary

limb
{i} bacak

Yer domuzunun güçlü bacakları ve keskin pençeleri var böylece yüksek hızda toprağa tünel kazabilir. - The aardvark has powerful limbs and sharp claws so it can burrow into earth at high speed.

limb
hale
limb
ağaç dalı
limb
kol
limb
geniş ağaç dalı
limb
kol ve bacak gibi vücuda eklemle bağlı uzuv
limb
{i} kol, dal
limb
eklemli organ,uzuv
limb
(isim) uzuv, kol, bacak, kanat, şube, bent, yaramaz çocuk
limb
herhangi bir şeyin kol veya dalı
limb
{i} ağacın ana dalı
limb
{i} kol ve bacak gibi vücuda eklemle bağlı organ
limb
{i} yaramaz çocuk
limb
limb from limb tamamen be out on the end of a limb desteksiz kalmak
limb
{i} şube
limb
başka bir şeyin kısmı veya vasıtası sayılan kimse veya şey
limb
(Tıp) Kol veya bacak
limb
{i} uzuv

Kesilmiş uzuvları olan insanlar onları hâlâ orada gibi hissetmeye devam ediyor. - People with amputated limbs continue to feel them as if they were still there.

Soğuk uzuvları uyuşturur. - Cold numbs the limbs.

limb
{i} bent
English - English
limb
the outer edge or border of a planet or other celestial body

    Hyphenation

    the out·er edge or bor·der of a plan·et or oth·er ce·les·tial bo·dy

    Turkish pronunciation

    dhi autır ec ır bôrdır ıv ı plänıt ır ʌdhır sılesçıl bädi

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈoutər ˈeʤ ər ˈbôrdər əv ə ˈplanət ər ˈəᴛʜər səˈlesʧəl ˈbädē/ /ðiː ˈaʊtɜr ˈɛʤ ɜr ˈbɔːrdɜr əv ə ˈplænət ɜr ˈʌðɜr səˈlɛsʧəl ˈbɑːdiː/
Favorites