the ordinary or routine day or occasion

listen to the pronunciation of the ordinary or routine day or occasion
English - Turkish

Definition of the ordinary or routine day or occasion in English Turkish dictionary

everyday
{s} her günkü

O sadece her günkü bir şeydir. - It's just an everyday thing.

everyday
{s} günlük

En azından günlük konuşmalar yapabilmeyi istiyorum. - At the very least, I'd like to be able to have everyday conversations.

Bana günlük yaşamından bahset. - Tell me about your everyday life.

everyday
{f} hergün
everyday
{s} adi
everyday
{s} olağan
everyday
{s} her gün

Bunu her gün yapmamıza gerek yok. - We don't need to do that everyday.

O beni her gün cezalandırıyor. - He punishes me everyday.

everyday
{s} vasat
everyday
{s} basit
everyday
{s} gündelik

Savaşı gündelik gerçeklik yaparak, bu savaşa sebep olan politik görüştür. - Because it is politics that has caused this war, making the war our everyday reality.

Hayatı mutlu etmek için gündelik ıvır zıvırı sevmelisin. - In order to make life happy, you must love the everyday trifles.

everyday
{s} orta halli
English - English
everyday
the ordinary or routine day or occasion

    Hyphenation

    the or·di·na·ry or rou·tine Day or oc·ca·sion

    Turkish pronunciation

    dhi ôrdıneri ır rutin dey ır ıkeyjın

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈôrdəˌnerē ər ro͞oˈtēn ˈdā ər əˈkāᴢʜən/ /ðiː ˈɔːrdəˌnɛriː ɜr ruːˈtiːn ˈdeɪ ɜr əˈkeɪʒən/
Favorites