Bir hafta içinde eve dönmek zorundayım.
- I must return home within a week.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?
Dün yeşil bir kanepe aldım, ama kapıdan sığdıramadım, bu yüzden geri iade etmek zorunda kaldım.
- I bought a green couch yesterday, but I couldn't fit it through the door, so I had to return it.
Bunu iade etmek istiyorum.
- I'd like to return this.
O onun aşkını geri çevirmedi.
- He did not return her love.
Geri gelmediğini düşündüm.
- I thought you weren't coming back.
Buraya tekrar geri gelmeye niyetim yok.
- I have no intention of ever coming back here again.
Keşke iyiliğe karşılık verebilsem.
- I only wish I could return the favor.
Tom karşılık olarak ne istiyor.
- What does Tom want in return?