İki kız kardeş çok sakince yaşadılar.
- The two sisters lived very quietly.
Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
- Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.
Benzer simaları olduğu için polisin iki kişiyi birbiriyle karıştırmış olması muhtemel.
- It is likely that the police confused the two individuals as they both had similar facial features.
Aşk iki kişi arasındaki büyümeye başladı.
- Love began to grow between the two.
Mary ikisinden daha hoş olanıdır.
- Mary is the prettier of the two.
Bu ikisinin görüşü arasında büyük bir uçurum vardı.
- There was a great gap between the views of the two.
I need to go number two.
After showing great promise over the last 10 years, he made her his number two'.
... MR. ROMNEY: Number two, let's look at history. My plan is not like anything that's been tried ...
... been cheating over the years. One by holding down the value of their currency. Number two, ...