Yakın gelecekte, AIDS'e son verebileceğiz.
- In the near future, we will be able to put an end to AIDS.
Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
- I really look forward to your visit in the near future.
Kimse gelecekte ne olacağını söyleyemez.
- No one can tell what'll happen in the future.
Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez.
- The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.
Yakın gelecekte, AIDS'e son verebileceğiz.
- In the near future, we will be able to put an end to AIDS.
Yakın gelecekte bir enerji krizi olacak.
- There will be an energy crisis in the near future.