the narrow part of a vessels bow, or the hold within it

listen to the pronunciation of the narrow part of a vessels bow, or the hold within it
English - Turkish

Definition of the narrow part of a vessels bow, or the hold within it in English Turkish dictionary

peak
doruğa ulaşmak
peak
{i} doruk

Heyecan doruk noktasına ulaştı. - The excitement reached its peak.

Everest dağının doruk noktası dünyada en yüksek noktadır. - The peak of mount Everest is the highest spot in the world.

peak
{s} en yoğun olan
peak
{i} en yoğun olduğu durum
peak
pik
peak
tepeye ulaşmak
peak
doruğa tırmanmak
peak
bir şeyin en yüksek noktası
peak
zirveye çıkmak
peak
güneşlik
peak
en yüksek çekit
peak
en yüksek sınır
peak
sivri uç
peak
{f} tepeye ulaş
peak
(isim) zirve, doruk, tepe, şapka siperi, tepe noktası, en yoğun olduğu durum
peak
peakysivri tepeli
peak
gizin cundası
peak
doruk,v.tepeye ulaş: n.tepe noktası
English - English
peak
the narrow part of a vessels bow, or the hold within it
Favorites