Definition of the name of a tree or its wood in English Turkish dictionary
- oak
- meşe ağacı
O büyük, ihtiyar meşe ağacının dibinde çimlere uzanıp, gövdesine adlarımızın baş harflerini kazıyacağım.
-I'm going to lay you down in the green grass underneath that big old oak tree and then carve our initials into its trunk.
Julio, eski meşe ağacına kurduğum salıncakta sallanıyor.
-Julio is swinging in the hammock that I hung under the old oak tree.
- oak
- {i} meşe
Çift baş harflerini meşe ağacına kazıdı.
-The couple carved their initials in an oak tree.
Çiftler baş harflerini meşe ağaçlarına kazıdılar.
-The couples carved their initials in oak trees.
- fir
- (Botanik, Bitkibilim) Köknar
Ben bir yastık yapacağım ve onu köknar iğneleri ile dolduracağım.
-I'm going to make a cushion and fill it with fir needles.
Köknar ağaçları genellikle Noel ağaçları olarak kullanılır.
-Fir trees are often used as Christmas trees.
- fir
- (isim) köknar
- fir
- Pinus sylvestris
- fir
- silver fir akçam ağacı
- fir
- yellow fir sarı çam
- fir
- gümüşselvi
- fir
- çam ağacı
- fir
- Picea pectinata
- fir
- bu ağacın tahtası
- oak
- {i} meşe odunu
- oak
- {i} ana kapı