Onun motosikleti en son model.
- His motorcycle is the latest model.
Kelly'nin son kitabı geçen hafta çıktı.
- Kelly's latest book appeared last week.
Onun en son romanı okumaya değer.
- His latest novel is well worth reading.
En son popüler şarkıları seslendiriyor.
- She is singing the latest popular songs.
En geç gece yarısı evde olacağım.
- I'll be home by midnight at the latest.
O, bana en geç beşe kadar geleceğine söz verdi.
- He promised me to come by five at the latest.
Bu laboratuvar en yeni bilgisayarlarla donatılmıştır.
- This laboratory is equipped with the latest computers.
Have you met Jane's latest? I hear he's a hunk.