the most recent thing, particularly information or news

listen to the pronunciation of the most recent thing, particularly information or news
English - Turkish

Definition of the most recent thing, particularly information or news in English Turkish dictionary

latest
{s} son

Kelly'nin son kitabı geçen hafta çıktı. - Kelly's latest book appeared last week.

Onun en son romanını ilginç buldum. - I found his latest novel interesting.

latest
{s} en son

En son popüler şarkıları seslendiriyor. - She is singing the latest popular songs.

Onun en son romanı okumaya değer. - His latest novel is well worth reading.

latest
en son haber/moda
latest
en son çıkan şey
latest
engeç
latest
son haber/moda/örnek
latest
en yeni şey
latest
{s} en geç

En geç gece yarısı evde olacağım. - I'll be home by midnight at the latest.

Lütfen en geç sekize kadar burada olun. - Please be here by eight at the latest.

latest
en geç/en son
latest
{s} en yeni

Bu laboratuvar en yeni bilgisayarlarla donatılmıştır. - This laboratory is equipped with the latest computers.

English - English
latest

Have you met Jane's latest? I hear he's a hunk.

the most recent thing, particularly information or news
Favorites