Aktör oyunun büyük bölümünde sahnedeydi.
- The actor was on the stage for most of the play.
Burada iklim yılın büyük bölümünde sıcaktır.
- The climate here is warm for most of the year.
O, zamanın çoğunu yazlık evinde geçirdi.
- He spent most of the time at his summer home.
Babamın küçük kütüphanesi çoğu polemik tanrılığı içeren kitaplardan oluşuyordu, onların çoğunu okudum. esas oluşuyordu.
- My father's little library consisted chiefly of books on polemic divinity, most of which I read.
... And yet most of the people coming here ...
... world, most of them are in people's houses. ...