the molding which outlines an object or opening

listen to the pronunciation of the molding which outlines an object or opening
English - Turkish

Definition of the molding which outlines an object or opening in English Turkish dictionary

surround
{f} etrafını sarmak
surround
{f} kuşatmak
surround
{f} çevrelemek
surround
{i} kuşatma
surround
{i} çevirme
surround
çemberlemek
surround
çevir

Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm. - I saw them surrounding him.

Evin etrafını çevirttik. - We've got the house surrounded.

surround
çevirmek
surround
kuşat

Sabaha kadar düşman ordusunun kampı kuşatılmıştı. - Until the morning, the camp of the enemy army was surrounded.

Düşman yüzler tarafından kuşatıldığımı görüyorum. - I see that I am surrounded by hostile faces.

surround
{i} sürgün avı
surround
kuşatmak ihata etmek
surround
(fiil) etrafını çevirmek, sarmak, etrafını sarmak, kuşatmak, çevirmek, çevrelemek
surround
{f} ask. kuşatmak, sarmak
surround
etraf

Yaşlı bir adam etrafı torunlarıyla çevrili olarak oturdu. - An old man sat surrounded by his grandchildren.

Evin etrafını çevirttik. - We've got the house surrounded.

surround
muhasara etmek
surround
muhit
surround
{i} şöminenin etrafındaki dekorlar
surround
{f} sarmak
surround
çevre

Kısa sürede yeni çevreye alıştı. - He soon got used to the new surroundings.

Müzik hayatımızı hava gibi çevreler. - Music surrounds our lives like air.

surround
{f} çevrelemek, çevirmek, -in etrafını çevirmek/sarmak
English - English
surround
the molding which outlines an object or opening

    Hyphenation

    the mold·ing which outlines an ob·ject or o·pen·ing

    Turkish pronunciation

    dhi mōldîng hwîç autlaynz ın ıbcekt ır ōpınîng

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈmōldəɴɢ ˈhwəʧ ˈoutˌlīnz ən əbˈʤekt ər ˈōpənəɴɢ/ /ðiː ˈmoʊldɪŋ ˈhwɪʧ ˈaʊtˌlaɪnz ən əbˈʤɛkt ɜr ˈoʊpənɪŋ/
Favorites