English - Turkish
Definition of the mode of living in English Turkish dictionary
- lifestyle
- yaşam tarzı
O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.
-She has a healthy lifestyle.
Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.
-Tom has a healthy lifestyle.
- lifestyle
- yaşam biçimi
Leyla kırsal yaşam biçimini seviyordu.
-Layla loved the country lifestyle.
Onların yaşam biçimi bizimkinden farklı.
-Their lifestyle is different from ours.
- lifestyle
- yaşam stili
- lifestyle
- i., k.dili. yaşam biçimi
- lifestyle
- yaşam tarz
Yaşam tarzınıza dikkatle bir göz atın.
-Take a fresh look at your lifestyle.
Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.
-Tom has a healthy lifestyle.
Related Terms
English - English
Definition of the mode of living in English English dictionary
- lifestyle
the mode of living
Hyphenation
the mode of li·vingTurkish pronunciation
dhi mōd ıv lîvîngPronunciation
/ᴛʜē ˈmōd əv ˈləvəɴɢ/ /ðiː ˈmoʊd əv ˈlɪvɪŋ/
Resimler
History
Favorites