the members of ones household; especially ones parents and immediate family

listen to the pronunciation of the members of ones household; especially ones parents and immediate family
English - Turkish

Definition of the members of ones household; especially ones parents and immediate family in English Turkish dictionary

folks
{i} arkadaşlar

Arkadaşlarına selamlarımı söyle. - Give my regards to your folks.

Şimdilik bu kadar, arkadaşlar. - That's all for now, folks.

folks
kimseler
folks
{i} ev halkı

Senin ev halkı nerede yaşıyor? - Where do your folks live?

folks
akraba
folks
millet

Burada görülecek hiçbir şey yok, millet. Devam edin. - Nothing to see here, folks. Move along.

Size yardım edebilir miyim millet? - Can I help you folks?

folks
halk

Halk birlik içinde çalışır. - Folks are pulling together.

Eminim ki halkın seni özlüyordur. - I'm sure your folks miss you.

folks
{i} insanlar

Siz insanlarla çalışmak bir zevkti. - It was a pleasure working with you folks.

Bu insanlara bazı içecekler alın. - Get these folks some drinks.

folks
{i} yakınlar

Bu yıl Noel için yakınlara gidiyoruz. - We're going to my folks for Christmas this year.

folks
insanlar/millet
English - English
folks