Bulaşık makinasının nasıl çalıştığını anlatabilir misin?
- Could you explain how the dishwasher works?
Merhaba Mimi! Nasılsın?
- Hello Mimi! How are you?
10 kağıt tabak ne kadar?
- How much do ten paper plates cost?
O bana hırsızlığın ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlattı.
- She told me how it was wrong to steal.
Tom Mary'nin ona nasıl davrandığını unutamıyor.
- Tom can't get over how Mary treated him.
Tom nasıl dans edileceğini öğrenmenin zamanı olduğuna karar verdi.
- Tom decided it was time to learn how to dance.
Burada olduğumuzu nereden biliyordun?
- How did you know we were here?
O onu nereden biliyor?
- How does he know that?
Onu yapma yöntemimiz bu.
- That's how we did it.
Bunu yapmanı istediğimiz yöntem bu.
- That's how we want you to do it.
Onu yapma tarzın bu değil.
- That's not how you do it.
Tom ve Mary'nin onu yapma tarzını beğeniyorum.
- I like how Tom and Mary did that.
Onu yapma yöntemimiz bu.
- That's how we did it.
Tom'un bunu yapma yöntemi bu.
- That's how Tom does it.
It is an a posteriori argument, evincing the fact, but not the how.