Annem, bir meyve mağazasından biraz elma aldı.
- My mother bought some apples at a fruit store.
Meyvelerin içlerinde tohumları vardır.
- Fruits have seeds in them.
Bahçedeki armut ağacı çok meyve verir.
- The pear tree in the garden bears a lot of fruit.
Çabalarınız bir gün meyve verecek.
- Your efforts will one day bear fruit.
Çabanız mutlaka sonuç verecek.
- Your effort will surely bear fruit.
Bu sonuçsuz argümanı bırakalım.
- Let's stop this fruitless argument.
Bu hayal gücünün ürünüdür.
- This is the fruit of your imagination.
Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini seviyor.
- My daughter likes summer fruits, such as cherries, watermelons and peaches.