Onun esas ilgisi tarihtedir.
- His main interest is in history.
Japonlar esas olarak pirinçle beslenirler.
- The Japanese live mainly on rice.
Fransızca öğrenmek için asıl nedenin nedir?
- What's your main reason for studying French?
Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.
- No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.
Tom'un başlıca başarıları nedir?
- What are Tom's main achievements?
Fosil yakıtlar küresel ısınmanın başlıca nedenleridir.
- Fossil fuels are the main causes of global warming.
Birçok küçük kasabaların ana yolları büyük ölçüde Wal-Mart gibi büyük devlerin sayesinde neredeyse bırakılmaktadırlar.
- The main streets of many small towns have been all but abandoned thanks, in large part, to behemoths like Wal-Mart.
İngilizcede dilin sekiz ana bölümü vardır:isim,fiil,sıfat,zarf,zamir,edat,bağlaç ve son olarak ünlem.
- In English there are eight main parts of speech: noun, verb, adjective, adverb, pronoun, preposition, conjunction and finally interjection.
Asıl sorun ne zaman başlanacağıdır.
- When to start is the main problem.
Japonya'nın başlıca adaları Hokkaido, Shikoku, Honshu ve Kyushu'dur.
- The main islands of Japan are Hokkaido, Shikoku, Honshu and Kyushu.
Turun ortasında onlar ana gruptan ayrıldılar.
- In the middle of the tour, they became separated from the main group.
Endişelendiğim en önemli şey endişeli olmadığımdır.
- The main thing I'm worried about is that I'm not worried.
Japonyanın temel ürünü pirinçtir.
- The main crop of Japan is rice.
Ülkenin temel sosyal sorunu yoksulluk.
- The country's main social problem is poverty.
Zor iş başarının ana unsurudur.
- Hard work is the main element of success.
Baş konuşmacıyı tanıtmak zorunda kalacağımı bilmiyordum.
- I didn't know I was going to have to introduce the main speaker.
Güney Yarımküre, çoğunlukla okyanuslardan oluşur.
- The Southern Hemisphere is comprised mainly of oceans.
Tashtego's long, lean, sable hair, his high cheek bones, and black rounding eyes --all this sufficiently proclaimed him an inheritor of the unvitiated blood of those proud warrior hunters, who, in quest of the great New England moose, had scoured, bow in hand, the aboriginal forests of the main.
... can't engage in some of this risky behavior that is putting Main Street at risk. We're ...
... main interest of this building lies in its which these complicate with arab ...