the line at which the sky and earth appear to meet

listen to the pronunciation of the line at which the sky and earth appear to meet
English - Turkish

Definition of the line at which the sky and earth appear to meet in English Turkish dictionary

horizon
ufuk

Ufukta bir gemi görebiliyorum. - I can see a ship on the horizon.

Güneş ufukta yükseldi. - The sun rose over the horizon.

horizon
(Askeri) UFUK, YATAY DÜZLEM: Genel olarak belirli bir mevkiden bakıldığında yer ile semanın belirli veya zahiri olarak birleştiği yer. Ayrıca belirgin, zahiri veya bölgesel ufuk olarak da adlandırılır. Belirgin veya zahiri ufuk gerçek ufuğa yalnızca görüş noktası deniz seviyesine çok yakın olduğunda yaklaşır
horizon
(Tıp) horızon
horizon
(Jeoloji) kat
horizon
İktisat dilinde talep ve arz eğrilerinin piyasa denklemindeki çizgisi
horizon
{i} görüş

Ölüm sadece bir ufuktur ve bir ufuk bizim görüş limitimiz hariç hiçbir şeydir. - Death is only a horizon, and a horizon is nothing save the limit of our sight.

Ölüm sadece bir ufuktur. Ve bir ufuk sadece görüş alanımızın sınırıdır. - Death is only a horizon. And a horizon is just the edge of our field of view.

horizon
horizon
horizon
{i} anlayış
horizon
çevren
horizon
fikir ufukları
horizon
seviye
horizon
apparent horizon görünen çevren
skyline
{i} (binalar, dağlar v.b.'nin ufukta çizdiği) siluet: New York's skyline is famous. New York şehrinin silueti meşhur
skyline
ufuk çizgi
skyline
siluet
skyline
(isim) ufuk çizgisi, şehrin silueti
English - English
skyline
horizon
the line at which the sky and earth appear to meet

    Hyphenation

    the line at which the sky and earth ap·pear to meet

    Turkish pronunciation

    dhi layn ät hwîç dhi skay ınd ırth ıpîr tı mit

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈlīn ˈat ˈhwəʧ ᴛʜē ˈskī ənd ˈərᴛʜ əˈpər tə ˈmēt/ /ðiː ˈlaɪn ˈæt ˈhwɪʧ ðiː ˈskaɪ ənd ˈɜrθ əˈpɪr tə ˈmiːt/
Favorites