Seninle seyahat etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
O en çok seyahat etmekten hoşlanır.
- She likes traveling best of all.
Yalnız yolculuk ediyorum.
- I'm travelling alone.
Steve bana yolculuklarının hikayesini anlattı.
- Steve told me the tale of his travels.
Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.
- It is considered impossible to travel back to the past.
Seninle seyahat etmek istiyorum.
- I want to travel with you.
Hayalim dünyayı dolaşmaktır.
- My dream is to travel the world.
Bir yıl izin almak ve dünyayı dolaşmak istiyorum.
- I want to take a year off and travel around the world.
Yalnız seyahat etmek bir grupla gitmekten daha ilginçtir.
- It's more interesting to travel alone than to go on a group tour.
Onun seyahate gitmek için yeterli parası yok.
- He doesn't have enough money to go travelling.