the job and skill of persuading people to buy things

listen to the pronunciation of the job and skill of persuading people to buy things
English - Turkish

Definition of the job and skill of persuading people to buy things in English Turkish dictionary

selling
satış

Onlar sadece kitap satışıyla ilgileniyordu. - They were only interested in selling books.

O, araba satışı ile uğraşıyor. - He is engaged in selling cars.

selling
satı

O, onu olduğu gibi satıyor. - He is selling it just as it is.

Ben yeni bir araba satıyorum. - I am selling a new car.

selling
{f} sat

Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim. - I doubt that Tom would ever consider selling his antique car.

Bu dükkâna her ne zaman gitsem, taze pişmiş taiyaki kekleri satıyorlar. - Whenever I go to this store, they're selling freshly baked taiyaki cakes.

selling
satarak

Bu arabayı satarak kendini birçok sorundan kurtarabilirsin. - You can save yourself a lot of trouble by selling this car.

Zavallı kız, çiçek satarak geçimini sağladı. - The poor girl made a living by selling flowers.

selling
{i} satış yöntemi
selling
(sıfat) satış
selling
{i} satıcılık
English - English
selling
the job and skill of persuading people to buy things

    Hyphenation

    the Job and skill of persuading peo·ple to buy things

    Turkish pronunciation

    dhi cōb ınd skîl ıv pırsweydîng pipıl tı bay thîngz

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈʤōb ənd ˈskəl əv pərˈswādəɴɢ ˈpēpəl tə ˈbī ˈᴛʜəɴɢz/ /ðiː ˈʤoʊb ənd ˈskɪl əv pɜrˈsweɪdɪŋ ˈpiːpəl tə ˈbaɪ ˈθɪŋz/
Favorites