İnternette Tatar dilinde çok az site vardır.
- There are few sites in the Tatar language on the Internet.
İnternette para yapmanın iyi bir yolunu düşündü.
- She thought of a good way to make money on the Internet.
Do you have internet at your place? My internet is down and I want to check my email.
I have never seen this picture on the net.
- Bu resmi internette hiç görmedim.
He spends every weekend surfing the Net.
- O her hafta sonunu internette sörf yaparak geçirir.
Old-timers might argue the Internet was freest during the Usenet days.
- Yaşlılar, Usenet günlerinde internetin daha özgür olduğunu iddia edebilirler.
It is easier to hit on people on the Internet than in the street.
- İnternet üzerinden insanlara asılmak sokakta asılmaktan daha kolaydır.
Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
- Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
Get both a phone and internet access in a single package!
- Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
Get both a phone and internet access in a single package!
- Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
Old-timers might argue the Internet was freest during the Usenet days.
- Yaşlılar, Usenet günlerinde internetin daha özgür olduğunu iddia edebilirler.
... The internet here feels like America around 1994. ...
... with the screen, that's when you go onto the internet. ...