the imperfect tense; or the form of a verb denoting the imperfect tense

listen to the pronunciation of the imperfect tense; or the form of a verb denoting the imperfect tense
English - Turkish

Definition of the imperfect tense; or the form of a verb denoting the imperfect tense in English Turkish dictionary

imperfect
{i} hikâye birleşik zamanı
imperfect
(Ticaret) aksak
imperfect
hatalı
imperfect
uygulanmaz
imperfect
özürlü
imperfect
eksik

Kısmen yeterli bilgiyi alamadığından dolayı Harper'in açıklaması eksik kalıyor. - Partly because he could not receive enough information, Harper's description remains imperfect.

Mutlu olmak her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmez fakat aksine eksikliklerin ötesine bakmaya karar vermenizdir. - Being happy doesn't mean that everything is perfect, but rather that you've decided to look beyond the imperfections.

imperfect
kusurlu

Ben kusurlu insanlardan bıktım, bu yüzden bir süre kendimi tecrit etmeye karar verdim. - I am fed up with imperfect people, so I've decided to isolate myself for a while.

Aşk kusurlu olarak sever. - Love loves imperfectly.

imperfect
{s} dilb. bitmemiş bir eylemi gösteren (zaman/fiil). i
imperfect
{s} eksik, noksan, kusurlu
imperfect
(sıfat) tamamlanmamış, eksik, kusurlu, bozuk
imperfect
(Tıp) Kusurlu, eksik, yetersiz
imperfect
(isim) hikâye birleşik zamanı
imperfect
kusurlu olarak

Aşk kusurlu olarak sever. - Love loves imperfectly.

imperfect
{s} defolu
imperfect
bitmemiş bir eylem gösteren be ing kipinde olan i
imperfect
{s} bozuk
imperfect
imperfectlyeksik olarak
imperfect
bunu belirten zaman veya fiil
English - English
imperfect
the imperfect tense; or the form of a verb denoting the imperfect tense

    Hyphenation

    the im·per·fect tense; or the form of a verb de·not·ing the im·per·fect tense

    Pronunciation

Favorites