Paskalya İsa Mesih'in dirilişini kutlayan önemli bir Hıristiyan bayramıdır.
- Easter is an important Christian holiday celebrating the resurrection of Jesus Christ.
Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.
- Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
Tatil boyunca orada kamp yaptık.
- We camped there over the holiday.
Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.
- He availed himself of the 'off-and-on' holidays to visit his native country.
O, Fransa'da bir tatil yapmak için kocasını ikna etti.
- She talked her husband into having a holiday in France.
Doktor bana uzun bir tatile çıkmamı tavsiye etti.
- The doctor advised me to take a long holiday.
O, ona uzun bir tatile çıkmasını tavsiye etti, bu yüzden o, derhal işi bıraktı ve dünya yolculuğuna çıktı.
- She advised him to take a long holiday, so he immediately quit work and took a trip around the world.
Biz iki haftalık bir tatil yapacağız.
- We'll take a two-week holiday.
Biz harika bir tatil yaptık.
- We had a wonderful holiday.
Koşullar bana böyle bir tatil izin vermez.
- Circumstances do not permit me such a holiday.
Şimdi hiçbir şekilde hasta olmama izin verilmiyor. Yarın benim tatilim.
- I am, by no means, allowed to become ill now, tomorrow is my holiday.
I want to take a French course this summer holiday.
... best way best way online to actually sell TVs bizarrely high and holiday ...
... There's the holiday party. ...