Bayan Thomas bize tarih öğretiyor.
- Miss Thomas teaches us history.
O bize tarih öğretiyor.
- He teaches us history.
Firmamızın uzun, uzun bir geçmişi var.
- Our company has a long, long history.
Latin Amerikalılar birkaç asır önce burada yaşamış olan yerlilerin geçmişi hakkında çok az şey bilmektedir.
- Latin Americans know very little about the history of the indigenous peoples who used to live here several centuries ago.
Uzun bir tarihçesi olan dilleri öğrenmeyi tercih ederim.
- I prefer learning languages that has a long history.
MSN' deki sohbetlerimizin tarihi kayıtları neredeler?
- Where are the history records of our chats on MSN?
MSN sohbetlerimizin tarihi kayıtları neredeler?
- Where are the history records of our MSN chats?
Bana geçmiş tıbbi hikayeni anlatır mısın?
- Can you tell me your past medical history?
Tom'un bir madde bağımlılığı hikayesi var.
- Tom has a history of drug abuse.