the head coach

listen to the pronunciation of the head coach
English - Turkish

Definition of the head coach in English Turkish dictionary

manager
menajer

Evet, o bizim menajerimiz. - Yes, she's our manager.

Henüz bir menajere ihtiyacım yok. - I don't need a manager yet.

manager
manajer
manager
{i} müdür

Tom, mağaza müdürünü parasını ona geri vermesi için ikna etti. - Tom persuaded the store manager to give him back his money.

Bir inşaat şirketinde on beş yıldan sonra, Bill Pearson'a sorumlu bölge müdürü pozisyonu verildi. - After fifteen years at a building firm, Bill Pearson was given the responsible position of area manager.

manager
{i} idareci
manager
{i} yönetici

Sizin başarınız daha çok sizin yöneticinizin ve bürodaki diğer insanların sizi nasıl algıladığına bağlıdır. - Your success depends a lot on how your manager and other people in the office perceive you.

Ben yönetici ile konuşmak istiyorum. - I should like to speak to the manager.

head coach
baş antrenör
manager
{i} işletmeci
manager
menajer/idareci
manager
(Askeri) İDARECİ, İŞLETMECİ, YÖNETİCİ: Bir tesise ait işlerin planlanmasına, düzenlenmesine, koordine ve kontrol edilmesine nezaret eden kimse
manager
{i} yönetmen, müdür, direktör
manager
yönetim kurulu
manager
{i} menejer

Tom'un menejeri olmaktan nasıl vazgeçtin? - How did you end up being Tom's manager?

manager
{i} menajer, bir sanatçı veya spor takımının işlerini yöneten kimse
manager
{i} yönetmen
English - English
manager
head coach
The highest ranking coach of a coaching staff

The other coaches offered their opinions, but in the end the head coach decided.

the head coach
Favorites