the ground, land (as opposed to the sky or sea)

listen to the pronunciation of the ground, land (as opposed to the sky or sea)
English - Turkish

Definition of the ground, land (as opposed to the sky or sea) in English Turkish dictionary

earth
toprak

Toprak kandan dolayı kırmızıya döndü. - The earth became red with blood.

Petrichor - kuru toprağa yağmur düştüğünde dünyevi koku; yağmurdan sonra toprak kokusu. - Petrichor - (noun) the earthy scent when rain falls on dry soil; the smell of earth after rain.

earth
(isim) yeryüzü, toprak, kara, yer, in
earth
(Jeoloji) yeryuvarı
earth
(Otomotiv) elektrikte toprak
earth
(Coğrafya) yerküresi
earth
şasi kablosu
earth
topraklama hattı
earth
yerküre

Yerküre gezegenlerden bir tanesidir. - The earth is one of the planets.

earth
hayvan ini
earth
yer

Bir depremde, yer yukarı ve aşağı ya da geriye ve ileriye sallanabilir. - In an earthquake, the ground can shake up and down, or back and forth.

Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. - In the beginning God created the heaven and the earth.

earth
dünya

Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter. - Life never ends but earthly life does.

Dünyayı korumanın önemini biliyorlar. - They know the importance of protecting the earth.

earth
toprak hattı
earth
doğa

Dünyanın uydusu doğal bir uydudur. - Earth's moon is a natural satellite.

Depremler ve seller doğal felaketlerdir. - Earthquakes and floods are natural disasters.

earth
toprakla

Tohumları biraz toprakla örtün. - Cover the seeds with a little earth.

earth
toprak,v.toprakla: n.yeryüzü
earth
in/toprak/dünya
earth
(Tıp) Yanmaz birkaç çeşit madeni oksitler
earth
{i} in
English - English
earth
the ground, land (as opposed to the sky or sea)
Favorites