Definition of the government; society; earthly powers in English Turkish dictionary
- Caesar
- Sezar
Bebek sıkışmış. Sezaryen gerekli.
-The baby is stuck. A caesarian section is necessary.
Kısa bir süre sonra, Sezar bir kez daha orduya katılmaya karar verdi ve Roma'dan ayrıldı. O, yelkenli ile denizi geçerken bir grup korsan onu kaçırdı.
-After a brief interlude, Caesar decided to join the army once again and left Rome. While he was sailing across the sea, a group of pirates kidnapped him.
- Caesar
- {i} otokrat
- Caesar
- {i} diktatör
Bu sıralarda, Lucius Cornelius Sulla, Roma diktatörü olduktan sonra, Sezar'ın onun egemenliği için siyasi bir tehdit olduğunu düşündü.
-At about this time, Lucius Cornelius Sulla, after becoming the dictator of Rome, thought that Caesar was a political threat to his rule.
Related Terms
Definition of the government; society; earthly powers in English English dictionary
- Caesar
Render therefore unto Caesar the things which are Caesar's; and unto God the things that are God's.