Kral, ikna oldu, terzilere kıyafet hazırlamalarını söyledi ama bu malzemeyi de göremedi.
- The king, convinced, told the tailors to prepare the outfit, but he also couldn't see this material.
Terziye güvenmiyorum.
- I don't trust the tailor.
Ona bir akvaryum balığı ve bir kap aldım.
- I bought her a goldfish and a bowl.
Akvaryum balığı canlı.
- The goldfish is alive.
Japon balığım hasta görünüyor. Neyi olduğunu merak ediyorum.
- My goldfish looks sick. I wonder what's wrong with it.
Beni geri bırakırsan dileklerinden birini yerine getireceğim. dedi Japon balığı.
- If you throw me back, I'll fulfill one of your wishes, said the goldfish.
For the children's fair we'll have a few games they can play, so that each child wins a goldfish as a prize.