English - Turkish
Definition of the game of dare in English Turkish dictionary
- chicken
- tavuk
Biz, öğleyin pizza ve tavuk yedik.
-We've eaten pizza and chicken at noon.
Biz biraz tavuk çorbası yedik.
-We had some chicken soup.
- chicken
- piliç
Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı.
-On the plate was a piece of chicken, a potato and some green peas.
Bu piliç çok pişirilmiş.
-The chicken is overcooked.
- chicken
- piliç eti
- chicken
- (deyim) korkak olmak (coward)
chicken out olarak sözlükte yer alıyor.
- chicken
- {i} civciv
- chicken
- korkak
Sen böyle bir korkaksın.
-You're such a chicken.
- chicken
- {i} kız
Babam tavuk kızartmak için ateş kullanır.
-Dad uses fire to roast a chicken.
Maşa kullanmadan tavuk kızartabilen bir adamın videosunu izledim.
-I saw a video of a man who can fry chicken without using tongs.
- chicken
- ödlek
- chicken
- {i} piliç, tavuk eti
- chicken
- {i} toy
- chicken
- (fiil) korkak davranmak, korkudan çekinmek
- chicken
- out korkudan çekinmek
- chicken
- {f} korkudan çekinmek
- chicken
- genç kız
- chicken
- {i} cesaret yoklama oyunu
- chicken
- {f} out argo korkudan çekinmek
Related Terms
English - English
Definition of the game of dare in English English dictionary
- chicken
the game of dare
Hyphenation
the game of DareTurkish pronunciation
dhi geym ıv derPronunciation
/ᴛʜē ˈgām əv ˈder/ /ðiː ˈɡeɪm əv ˈdɛr/
Resimler
History
Favorites