the front and back of a book or magazine

listen to the pronunciation of the front and back of a book or magazine
English - Turkish

Definition of the front and back of a book or magazine in English Turkish dictionary

cover
{f} kaplamak

Bu halı bütün yeri kaplamak için yeterince büyük. - This carpet is big enough to cover the whole floor.

Duvarları kaplamak için eski gazetelere ihtiyacım var. - I need old newspapers to cover the walls.

cover
örtü

Güneş bu kadar güçlü iken örtünmek iyi bir fikirdir. - It's a good idea to cover up when the sun is this strong.

Karlarla örtülü şu dağa bak. - Look at that mountain which is covered with snow.

cover
(Tekstil) 1. örtmek, kaplamak 2. muhafaza 3. kapak
cover
üzerini örtmek
cover
istila etmek
cover
üst kapak
cover
bastırmak
cover
silahla korumak
cover
zarf
cover
(yol) katetmek
cover
-e silah tutmak/doğrultmak
cover
(ayrıntıları/vb.) aktarmak
cover
karşılamak

Onun kaybını karşılamak zorundayım. - I have to cover his loss.

O, masrafları karşılamak için yeterli paradır. - That's enough money to cover the expenses.

cover
(Muzik) Düzenleme, aranjman: Belirli sesler, çalgılar veya topluluklar için yazılmış bir eserin, başka sesler, çalgılar veya topluluklar tarafından söylenip çalınabilmesi için o eserde yapılan değişiklik, aranjman
cover
cover crop toprağı muhafaza etmek için kışın ekilen ekin
cover
(Askeri) (AMERİKAN SAVUNMA KURULU) İSTİKAMETE BAK !: İstikamete bakılması için verilen emir veya komut. Ayrıca bakınız: "cover off". COVER (NATO, AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI): ÖRTME: Kara, hava veya deniz kuvvetleri tarafından, taarruz, savunma, bunlardan biri veya her ikisinin birden tehdidiyle yapılan koruma. COVER (NATO, AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI): ÖRTÜ: Bir bireyi, planı, harekatı, birliği veya tesisi düşman istihbarat çabalarından ve bilgi sızmasından korumak için alınması gereken önlemler. COVER (NATO, AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI): DİNLEME: Almaçla sürekli dinleme durumunda olmak. Bu esnada göndermeç kalibre edilmiş durumda bulundurulur ancak derhal kullanılmak üzere hazır olması gerekmez. COVER (NATO, AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI): ÖRTÜ: Tabii veya suni olarak yapılmış sığınak veya korunma yeri. COVER (NATO, AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI): ARAZİ FOTOĞRAFI: Belirli bir arazi parçasını gösteren fotoğraf veya diğer görüntü kayıtları. COVER (NATO, AMERİKA SAVUNMA BAKANLIĞI): "BELİRTİLEN MEVKİYE GEÇ": "Avcıları kuvvet/üs ile temas noktası tayin edilen uzaklıkta tut" anlamına gelen bir kod. Ör. B mevkiine geç yirmi yedi ila otuz mil
cover
(isim) örtü; kapak, kap, kaplık, paket; zarf, kılıf; kuver; av yeri; sığınak, bahane
cover
{i} tic. karşılık
cover
{i} bahane
cover
{i} kapak; örtü
English - English
cover
front and back
section that is furthest forward and that which is furthest back
the front and back of a book or magazine

    Hyphenation

    the front and back of a book or mag·a·zine

    Turkish pronunciation

    dhi frʌnt ınd bäk ıv ı bûk ır mägızin

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈfrənt ənd ˈbak əv ə ˈbo͝ok ər ˈmagəˌzēn/ /ðiː ˈfrʌnt ənd ˈbæk əv ə ˈbʊk ɜr ˈmæɡəˌziːn/
Favorites