the fress of a band of soldiers, which is alike in all

listen to the pronunciation of the fress of a band of soldiers, which is alike in all
English - Turkish

Definition of the fress of a band of soldiers, which is alike in all in English Turkish dictionary

uniform
üniforma

Okul kuralları öğrencilerin okul üniformaları giymelerini gerektiriyor. - The school rules require students to wear school uniforms.

Takım üyelerine ekipman ve üniforma sağlanmaktadır. - Team members are provided with equipment and uniforms.

uniform
yeknesak
uniform
üniforma giydirmek
uniform
(Otomotiv) eşit dağılımlı
uniform
(Biyokimya) birbiçim
uniform
yeknesaklaştırmak
uniform
bir kararda
uniform
(İnşaat) eş oran
uniform
üniform

Takım üyelerine ekipman ve üniforma sağlanmaktadır. - Team members are provided with equipment and uniforms.

Okul kuralları öğrencilerin okul üniformaları giymelerini gerektiriyor. - The school rules require students to wear school uniforms.

uniform
tek biçimli
uniform
düzenli

Firma, işçilerine üniformalarını sağlıyor ama onların düzenli olarak temizlenmesini bekliyor. - The firm provides its workers with their uniforms, but they are expected to have them regularly cleaned.

uniform
aynı

Adam arabasını aynı hızda sürdü. - The man drove his car at a uniform speed.

Öğrencilerin hepsi aynı üniformayı giymek zorundadırlar. - All of the students have to wear the same uniform.

uniform
birörnek
uniform
(Mühendislik) düzgün, tek biçimli
uniform
{s} değişmeyen
uniform
düzenli,tekdüze
uniform
birörnek, tekbiçimli, tekşekilli, aynı: All the boxes are of a uniform size, shape and weight. Bütün kutuların boyu, biçimi ve ağırlığı
uniform
{s} bir örnek
uniform
{i} resmi elbise
uniform
out of uniform üniforması eksik
English - English
{n} uniform
the fress of a band of soldiers, which is alike in all
Favorites