the forcible ending of a siege; liberation from similar military peril

listen to the pronunciation of the forcible ending of a siege; liberation from similar military peril
English - Turkish

Definition of the forcible ending of a siege; liberation from similar military peril in English Turkish dictionary

rescue
{f} kurtarmak

O, beni kurtarmak için geldi. - He came to my rescue.

O, onu kurtarmak için elinden geleni yaptı. - She did her best to rescue him.

rescue
{i} hayat kurtarma
rescue
{i} yardım

İlk yardım ekibi gelinceye kadar dayanmaya çalış. - Try to hold on until a rescue team arrives.

Tom Mary'nin bebeğini kurtarmasına yardım etmek istiyordu. - Tom wanted to help Mary rescue her baby.

rescue
{i} kurtarma

Kurtarma ekipleri depremin kurbanlarına malzeme dağıtacak. - The rescue workers are going to hand out supplies to the victims of the earthquake.

Bir kurtarma ekibi gelene kadar dayanmaya çalışın. - Try to hold on until a rescue team arrives.

rescue
kurtulma

Leyla kurtulma şansını kaçırdı. - Layla missed a chance of rescue.

rescue
tahlisiye
rescue
kurtuluş
rescue
{f} kurtar

Bir kurtarma ekibi gelene kadar dayanmaya çalışın. - Try to hold on until a rescue team arrives.

Babalarını kurtarmak için acele ettiler. - They hurried to their father's rescue.

rescue
{i} imdat
rescue
imdadına yetişip kurtarmak
rescue
{f} hacizden kurtarmak
rescue
{f} imdadına yetişmek
rescue
{f} muaf tutmak
rescue
{f} zorla geri almak
English - English
rescue

The rescue of Jerusalem was the original motive of the Crusaders.

the forcible ending of a siege; liberation from similar military peril

    Hyphenation

    the for·ci·ble end·ing of a siege; li·be·ra·tion from si·mi·lar mi·li·ta·ry per·il

    Pronunciation

Favorites