Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
- I am training hard so that I may win the race.
Sadece dört at yarışta yarıştı.
- Only four horses competed in the race.
O, dürbününü kullanarak at yarışını izledi.
- He watched the horse race using his binoculars.
Hiç bir at yarışı görmeye gittin mi?
- Have you ever gone to see a horse race?
O, kayak yarışlarında mücadele ediyor.
- He competes in ski races.