the final point of something in space or time

listen to the pronunciation of the final point of something in space or time
English - Turkish

Definition of the final point of something in space or time in English Turkish dictionary

end
{f} sona ermek

Öyle sona ermek zorunda değildi. - It didn't have to end like that.

Öyle sona ermek zorunda değil. - It doesn't have to end like that.

end
{f} son vermek

Ben tartışmaya bir son vermek istiyorum. - I want to put an end to the quarrel.

Onların hararetli tartışmaya bir son vermek için boşuna uğraştı. - He tried in vain to put an end to their heated discussion.

end
son bulmak
end
sona erdirmek

Japonya, Kore için herhangi bir Rus tehdidini sona erdirmek istiyordu. - Japan wanted to end any Russian threat to Korea.

Eisenhower, savaşı sona erdirmek için mücadele etti. - Eisenhower had campaigned to end the war.

end
{i} mec. ölüm, son
end
son kısım
end
bitim

Dersin bitimine 10 dakika kaldı. - 10 minutes remained until the end of the lesson.

O, filmin bitiminde çok farklı. - She's very different at the end of the movie.

end
{f} bit

Onların tartışması sonunda berabere bitti. - Their argument eventually ended in a draw.

Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter. - Life never ends but earthly life does.

end
{i} erek
end
{i} akıbet
end
encam
end
{i} kalıntı
end
end onbaş başa
end
tos vuruşu gibi baş başa
end
(Tıp) Son, uç, herhangi bir oluşumun sonu veya ucu
end
baş

Sonunda başaracaksın. - You will succeed in the end.

O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı. - He tried to kill himself but it ended in failure.

end
(Tekstil) 1. uç 2. son
end
{f} bitirmek, son vermek; bitmek, sona ermek
end
bitme

Tatil bitmek üzeredir. - The vacation is close to an end.

Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter. - Life never ends but earthly life does.

English - English
end

they followed him... into a sort of a central hall; out of which they could dimly see other long tunnel-like passages branching, passages mysterious and without apparent end.

the final point of something in space or time

    Hyphenation

    the fi·nal point of some·thing in space or time

    Turkish pronunciation

    dhi faynıl poynt ıv sʌmthîng în speys ır taym

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈfīnəl ˈpoint əv ˈsəmᴛʜəɴɢ ən ˈspās ər ˈtīm/ /ðiː ˈfaɪnəl ˈpɔɪnt əv ˈsʌmθɪŋ ɪn ˈspeɪs ɜr ˈtaɪm/
Favorites